Konuşmacı Can Uysal’ın küçüklüğünden başlayan zengin ve fakir ayrımından sonra hayatında fark ettiği bir takım insan analizleri biz izleyicileri düşünmeye teşvik ediyor. Konuşmada zengin insanların pazarlık dürtüsünün ve pahalı harcamalarının, insanın para harcarkenki ruh haline bağlı olduğundan bahsediliyor. Paranın bir ruhu ve bedeni olduğunu, bedeni kolayca anlayabileceğimiz somut bir nesneyken ruhunu anlamak için Oxford’da aldığı eğitim sayesinde düşünce yolculuğuna çıkma hikayesini paylaşıyor. Bu yolculukta edindiği zehirli bitki örneği üzerinden zehrin etkisinden kurtulma bilgisinden bahsederek bilginin önemini vurguluyor. Yolcuğun ikinci durağında birbirine destek olan iki bitki örneğinden yola çıkarak çevrenizde sizi, sizden daha çok önemseyen kaç kişi varsa o kadar daha zengin olduğunuz düşüncesini kavrıyor. Üçüncü durakta ise kötü kokulu bir odaya su döküp önceki halini değiştirerek güzel bir ortam yaratılıyor. Buradaki düşünce ise dünyada dolaşan enerjiye karşı gelinirse insanın o oda gibi berraklığa ulaşamayacağını gösteriyor. Son durakta ise Oxford’un görkemli yapısının yapımında rol oynayan kişinin mezarıyla karşılaşılıyor. Ancak, o kişinin hiçbir güzelliği götüremediği hepsinin orada kaldığı belirtiliyor. Can Uysal, bir finansçı gözünden nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve neleri unutmamamız gerektiğini 4 güzel örnekle akılda kalıcı şekilde anlatıyor. Merakla izlediğim bu konuşmayı, sadece ekonomiyle ilgilenenlerin değil paranın her alanda hayatımıza dahil olduğu hatırlanarak herkesin izlemesini öneriyorum. -Ege Gülünay
Kategoriler: Ekonomi